arka koltukta unutulmuşum gibi.
Burası bir akıl hastanesinin dördüncü katı,
Sana bu satırları buradan yazıyorum
Bu sana yazdığım kaçıncı mektup bilmiyorum
Sana benzeyen birini gördüğümde ağladığım için burdayım
Kimse anlamıyor beni,
Deli olduğumu düşünüyorlar,
Sana geleceğimi söylüyorum
Bağlıyorlar beni,
Kendimde değilmişim,
Öldüğünü kabul edecekmişim…
O ölmedi diyorum,
Ağlıyorum…
Öldü diyorlar,
Biliyorum gitmedin,
Bizi ayıracaklarını sanıyorlar
Ayıramazlar biliyorum
Mevsim kış,
Üşüyor musun?
Hava soğuk,
Kar vardır şimdi oralarda
Ellerin buz tutmuştur şimdi
Üşüyorsun biliyoum
Montumu vermeliyim sana,
Merak etme iyiyim ben
Sadece gelemediğim için affet beni
Dedim ya,
Bu sana yazdığım kaçıncı mektup bilmiyorum
Sen neden cevap yollamadın hala?
Yoksa göndermiyorlar mı mektuplarımı sana?
Yada;
Sen yazıyorsun da bana mı vermiyorlar?
Adresi daha iyi yazıyorum buraya,
Altınada özellikle tarif ediyorum,
Bulmaları kolay olsun diye seni,
Adres: Karşıyaka mezarlığı 2. kapıdaki caminin hemen iki üstünden sola dönünce
"Nerelisin" sorusuna avazım çıktığı kadar "yaralıyım" diyorum... Kimsenin umurunda olmuyor. Ve hiç kimse çıkıp,"ben de oralıyım" demiyor...
uyumadan önce ağlar sonra da o yorgunlukla aralıksız uyurum
durduk yere kendimi çok mutsuz hissediyorum sanki içimde bir boşluk varmış gibi doldurulması gereken bir boşluk ama ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok iyi hissediyorum sonra bir anda modum sıfıra iniyor ama aslında durduk yere değil